SARP INTERMODAL HIZLI BÜYÜMESİNE DEVAM EDİYOR // KARGOHABER DERGİSİ

Logitrans 2018 Fuarı sırasında Aysberg standında Tea & Talk söyleşilerinde ilk görüşmemizi Sarp Intermodal Operasyon Direktörü M. Yiğit Altıparmak ile gerçekleştirdik.

ALTIPARMAK, KargoHaber adına Necmi Çelik’in sorularını yanıtladı. Sözlerine intermodal taşımacılık yapmak üzere kurulan ilk şirket olduklarını ve şu anda en fazla 45’lik konteyner taşıyan firma olduklarını kaydeden Altıparmak, her yıl olduğu gibi yine logitrans’ta yerlerini aldıklarını söyledi.

logitrans ile ilgili düşünce ve değerlendirmeleriniz nelerdir?

Birçok sektörden farklı katılımcılarla bir araya gelmek gerçekten keyif verici. Yurtiçi ve yurtdışı ortaklarımızla buluşup, konuşabilme fırsatı buluyoruz. Çok daha kolay iletişim sağlıyoruz. 3 gün içerisinde neredeyse iş yapmış olduğumuz herkesle bir araya gelebiliyoruz. Bu açıdan bizim için çok verimli bir fiıar oluyor. Belirttiğim gibi çok kısa zaman içerisinde birçok paydaş, tedarikçi, müşteri ve iş ortakları ile buluşma fırsatımız oluyor. Sarp Internıodal’ın gösterdiği faaliyetleri bize anlatır mısınız?

Mümkün olan tüm modları bir araya getirerek intermodal taşımacılık yapıyoruz. Deniz, kara ve tren yollarını kullanıyoruz. Günün sonunda bir taşıma yapıyoruz fakat farklı yollarla daha hızlı, ekonomik, sürdürülebilir bir taşımacılık yaparak müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamış oluyoruz. Intermodal çevreci bir taşıma modelidir. Herhangi bir hacim kaybı yaşatmadan, alışkanlıklarını çok fazla değiştirme ihtiyacı hissettirmeden sadece taşıma modellerini değiştiriyoruz. Intermodal için son beş ydda artan ve değişen bir trend söz konusu. Tabii dinamikler, maliyetlerin artması, tedarik zincirlerinin büyümesi ve yönetilmesinin zorlaşması intermodalı etkiliyor. Biz de 4 yıl önce başlamış olduğumuz macera da bugün oldukça iyi yerlere geldik. Her yıl düzenli olarak büyüyor aynı zaman da gelişiyoruz. Müşterilerimize daha uygun hizmetleri daha uygun maliyetlerle sürdürülebdir bir çerçeve de sunuyoruz.

Genel olarak ıntermodal taşımacılığın Türkiye’deki gelişimini dünya ile kıyasladığınız zaman neler düşünüyorsunuz?

Tabii ki biz yolun başındayız. Türkiye tarafından baktığımızda en önemli pazarımız Avrupa. Avrupa ile olan ticaretimizde iııtermodal olgunlaşmak üzere en azından altyapı olarak. Üst taraftaki satış faaliyetleri ve destek verici faaliyetler arttığı sürece intermodal tarafındaki pay da artacaktır. Karayolu taşımalarına maliyetler zaten optimize edilmiş durumda ancak intermodal tarafında hala optimize edebileceğimiz maliyet kalemleri bulunuyor. İhracatçılarımız, ithalatçılarımız değişen durumlarda en esnek intermodalı görüyorlar ve tercih ediyorlar. Kimi tedarik zincirlerine ulaşabiliyoruz, kimisine ulaşamıyoruz. Çünkü her tedarik zincirinin ihtiyaçları farklı ama günün sonunda sektör ayırt etmeksizin tüm müşterilerimize intermodal servis sunabilir durumdayız.

Taşıdığımız yük miktarında sadece Sarp Intermodal olarak değil tüm intermodal alanında artış var. Bu artış aynı zamanda üretimin artmasıyla da paralel. Günün sonunda biz başka modlardan, intermodala yük alıyoruz. Bu toplam faydayı zaten müşterilerimiz gördükten sonra bize dönüş sağlıyorlar. Türkiye’nin en büyük ithalat ve ihracat ihaleleri intermodal ya da demiryolu başlıklarıyla da açılıyor. Yüklerin ciddi bir bölümü buraya aktarılıyor. Dolayısıyla tekil müşteri memnuniyetinden ziyade bütün pazarın ihtiyaçları karşılanmış oluyor ki bu talep azalmadan devam ediyor. Sarp Intermodal yaklaşık olarak yılda yüzde 30-35 büyüme sağlıyor. Bugün hem demiryolları hem Ro-Ro kanalları gayet verimli çalışıyor ve talepleri karşılayabiliyor. Tabii ufak da olsa sorunlarla karışılabiliyoruz.

Ne tür sorunlarla karşılaşıyorsunuz?

Bizim şu ana kadar ki sorunlarımız kapasite sorunlarıydı. Çünkü daha önce böyle bir kapasite yoktu. Yükler intermodala kaydıkça, konteynerleşme geliştikçe bir kapasite sorunu oluşmuştu. Fakat özellikle 2018 yılında servis sağlayıcılar ciddi yatırımlar yaptılar. Hem taşıma hem de elleçleme kapasiteleri artmış oldu. Dolayısıyla 2018’de geçmiş yıllarda yaşadığımız özellikle bayram ve tatil sonlarındaki yığılmaları daha az yaşamış olduk. 2019’da daha da az yaşayacağımız aşikâr. Hem altyapı servis sağlayıcıların da hem biz intermodal servis sağlayıcılarında gün geçtikçe gelişen bir refleks var.

Ro-Ro’ya ve tren yollarına ayrı ayrı baktığımızda onların gelişimini hizmet açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz sadece Ro-Ro ya da sadece tren kullanmıyoruz. Biz kombine bir taşımacılık yapıyoruz dolayısıyla ikisini de değerlendirme şansımız bulunmakta. Türkiye’de maalesef demiryolları istediğimiz konumda değil. TCDD’nin özelleştirilmesi gibi çok uzun tartışılabilecek çeşitli yatırımlar var fakat günün sonunda Avrupa yollu taşımalarımız Marmara Bölgesiyle sınırlı. Yurtiçi taşımalarımız da oldukça kısıtlı. Yeni serbestleşmeyle farklı hatlar, servisler başlarsa en azından Marmara’ya ulaşan yüklerin iç taraflara dağıtımı da kolaylaşır. Ro-Ro tarafında ise Türkiye her tarafında liman ve deniz olan bir ülke. İstanbul’dan, İzmir’den ve Mersin’den Ro-Ro çıkışları mevcut ve herhangi bir aksaklık yaşanmıyor. Oldukça güzel seyir süreleri var. Yani Türkiye’nin her yerinden üçüncü günün sonunda Avrupa’ya ulaşabiliyoruz. Avrupa’nın tren yolu altyapısı İtalya’da, Avusturya’da ve Almanya’da oldukça gelişmiş durumda. Bu konuda herhangi bir sorunumuz yok. Orada henüz zorlandığımız bir kapasite söz konusu değil. Bizim kendi desteklediğimiz, taahhütte bulunduğumuz hatlar var. Dolayısıyla tren yönünden de Ro-Ro yönünden de bu servisi üretiyor olmaktan memnunuz. Direkt olarak Türkiye’den demiryolu çıkışları da aslında mümkün ancak onun kapasitesi biraz daha sınırlı. Karayolunu terk etmediğimiz için daha az bir kapasite ile çalışabiliyoruz. Dolayısıyla Ro-Ro burada önemli bir faktör oluyor. Ro-Ro’nun kapasitesi görece daha yüksek tren yollarına göre.

Beş yıllık perspektiften baktığımız zaman içinde bulunduğunuz intermodal sektörünü nerede görmeyi hayal düşünüyorsunuz?

Geçtiğimiz beş yılı değerlendirirsek, sunulmayan bir servis önce üretildi, sonra müşterilere tanıtıldı, pazarda bir algı yaratıldı ve günün sonunda intermodal taşımacılık ihracatçılar ve ithalatçılar tarafından bilinen bir gerçek oldu. Önümüzde ki beş yılı da aynı ölçekte değerlendirirsek, bizim ürettiğimiz servisler biraz daha olgunlaşmış ve kapasiteler biraz daha artmış olacak. Aynı zamanda müşteri memnuniyeti tarafında da ilerlememiz gereken süreçler var. Çünkü sadece intermodal tarafında değil Türkiye’de genel anlamda lojistik sektörü müşteri memnuniyetini biraz göz ardı ediyor. Bu konuda da biraz ilgi ve alakayı arttırmamız lazım. Böylece ihtiyacın ne olduğunu doğru algılayıp, doğru ürünü sunabiliriz.

2019 yılı sizce nasıl bir yıl olacak?

2018 beklediğimizden daha farklı geçti. Malumunuz kurlar yıl sonuna doğru dengesizleşti. İthalat yönünde trafikler azalırken ihracat yönünde trafikler arttı. Normal sezondan çok daha farklı bir dalgalanma söz konusu oldu. Bu duruma reaksiyon gösterip çözüm üretebilenler daha fazla pastadan pay almaya devam ettiler. Biz de bu şirketlerden bir tanesiyiz. Bu zor geçen dönemi biz de büyüyerek atlattık. 2019’da biraz daha stabil hale gelen kurlar sayesinde ithalat tarafı biraz daha düzenli hale gelecektir. Onun dışında ihracatçımız ihracat yapmaya ve üretmeye devam ediyor. Destekleyebildiğimiz sürece ihracatçılarımızı desteklemeye devam edeceğiz. Ekipmanlarımızın doğası gereği, karayolu araçları gibi beklemeler bizim için çok büyük sorunlar değil. Çünkü bizim konteynerlerimiz istiflenebilir ekipmanlardır. Terminaller de bekletebiliyoruz. Dolayısıyla bu dengesizlikleri daha uzun süreler kompanse edebiliyoruz. Bu da bizim avantajlarımızdan birisi çünkü ekipmanlarımız şoförsüz. 2019’da, 2018’de olduğu gibi ciddi bir büyüme bekliyoruz. Firmamızın zaten belirli bir plan ve bütçe dahilinde her yıl yüzde 30 büyüme hedefi var. Bunun üstüne çıkılan her pay bizi ayrıca mutlu ediyor. Bu yıla kadar da büyüme hedeflerimizi gerçekleştirdik. Sarp İntermodal gibi reaksiyon gösterebilen, finansal yönü güçlü ve tedarikçi tarafının yönetimi iyi olan şirketler büyümeye devam edecektir.

Biraz da iş uygulamaları Üzerinden bahsedecek olursak sizin sektörünüz de dijitalleşmelerin ve inovasyonların rolü önemli. Bu konu hakkında hem sektörel hem firmanız özelinde neler söyleyebilirsiniz?

2019 yılında kağıtsız arşive geçmeyi planlıyoruz. Bana kalırsa bu atılması gereken bir adım. Taşıma modeli olarak çevreci bir taşıma modeliyiz. Gereksiz kâğıt üretmenin ve tüketmenin bir anlamı olmadığını düşünüyoruz. Sürücüsüz kamyonlar gelmemiş olsa bile insan ihtiyacı azalmış depolar ülkemize geliyor. Terminal tarafında ise insan vasıtasıyla olmayan programlarla, girişler ve çıkışlar kontrol ediliyor, ekipmanların şevki sağlanıyor. Bunlara tabii ki ayak uyduruyoruz ve uydurmaya da devam edeceğiz. Bunun dışında artık gümrük sistemleri doküman tarafında bizi çok zorluyordu. Türkiye gümrüklerinde de yavaş yavaş elektronik imzalara, yükümlendirilmiş göndericilere doğru bir geçiş söz konusu. Gümrüklerimiz Avrupa’daki uygulamalar gibi kaşesiz, imzasız ama elektronik olarak kayıtlı hale evrildiği zaman sektör olarak bizleri oldukça rahatlatacaktır. Biz de bu adımı bekliyoruz. Mevcut uygulamalardan oldukça memnunuz. Diğer tarafta bizim bir aktarma depomuz var. Aktarma deposunda giren ve çıkan ürünlerin RFID teknolojisi ile takibi konusunda yatırımlar yapıyoruz. Dijital platformlar, bizleri insan hatasının en az olduğu, insan çalışanın daha çok kontrol bölümünde olduğu ve günlük işleyişin daha ön görülebilir, planlanabilir olduğu tarafa sevk ediyor. Biz de mümkün oldukça buna ayak uyduruyor ve bu yolda yatırımlar yapıyoruz.

Bizim birkaç tane kullandığımız farklı program var. Müşteri ilişkilerini yönettiğimiz, operasyonumuzu yönettiğimiz ve finansımızı yönettiğimiz bir programımız var. Bizim günün sonunda ulaşmaya çalıştığımız şey aslında kendi ürettiğimiz ve ihtiyaçlarımızı tam anlamıyla karşılayan tek bir program kullanmak. Bizim Bulgaristan’da operasyonel bir şirketimiz var. Sarp întermodal Bulgaria. Bu şirketimiz altında bir IT departmanı da oluşturduk. Bulgaristan’da ki ekibimizin desteğiyle orada da bir IT çalışmasına başladık. Biz kuvvetle muhtemel 2020 yılında kendi ürettiğimiz programımızı tüm ihtiyaçlarımızı karşılayacak şekilde depo modülü, satış pazarlama modülü, finans, yönetim, operasyon tarafında geçmeyi planlıyoruz.

KAYNAK: http://www.kargohaber.com/tea-talk-2018-sarp-intermodal-operasyon-direktoru-m-yigit-altiparmak-video-4791h.htm